İnceleme: Umut Işığı

Film Matthew Quick'in aynı isimli romanından filme uyarlanmış David Owen Russell filmi. İki kocaman delinin aşkının anlatıldığı romantik komedi bir film Umut Işığım. Hatta deliliğin anlatımı ve oyunculuk o kadar iyi ki kimi yerde bu nedenle sıkarken filmi romantik komedi sınıfından biraz dışarı çekmekte. Tanışmaları, arkadaş olmaları, dans işine kalkışmaları ve bu sıradaki bahaneleri, kavgaları her şeyiyle çok sıra dışı enteresan bir çift Pat ile Tiffany. Bir yanda eski eşiyle yaşadıkları sonucu geçirdiği travma sonucu 8 ay akıl hastanesinde yattıktan sonra şartlı olarak ailesinin yanına yollanan bir adam, diğer yanda son derece kötü bir kaza sonucu kocasını kaybettikten sonra kendisini toparlayamayan bir kadının hikayesi temel olarak.

Bu iki kahramandan Pat'in eski karısını kazanması Tiffany'nin ise dans yarışmasına katılması için yardımlaşmaları sonucunda doğan bu aşkın dans eşliğinde büyümesinin hikayesi ki genel aşk hikaye kalıbının epey dışında. Temeldeki bu karakterlerin yanına tuttuğu takım için totemleri olan, bahis oynayan bir baba, onun bahis ve futbol tutkusu konusunda çekiştiği bir arkadaşı, klasik bir anne, örnek bir yaşama sahip ağabey ve sürekli tımarhaneden kurtulmaya çalışan çok renkli bir arkadaş filmi zenginleştirmiş. Hemen hemen her akıl hastası filminde olan çok büyük travma, bozuk toplumsal düzenle savaş ya da akıl hastalığının ardında deha seviyesinde bir zeka yok gerçekçi karakterler, hayatlar var. Oyuncuların karakterlere tam oturması ve harika işler çıkarmasının yanı sıra anlatım da bir o kadar keyifli ve gerçekçi. Tüm bu etmenleri üst üste koyduğumuzda ortaya gerçekten seyir zevki yüksek bir film çıkıyor.

Kısa kesiyorum ve kaliteli bir filme gitmek isteyenlere kesinlikle öneriyorum. İzleyecek arkadaşlara iyi seyirler.