İnceleme: Parker

Bir Taylor Hackford filmi olmasına rağmen Ray kadar iyi olmadığını düşünmekteyim. Ancak aksiyon ve suçlu filmleri konusunda ortalama bir kaliteye sahip. Başrolü olan Jason Statham'ın adını duyduğunuz an tahmin edebileceğiniz gibi kanın gövdeyi götürdüğü bir sert erkek filmi olmuş Parker. John McClane gibi ölümcül darbelerle baş edebilen bunun yanı sıra ahlaki değerleri, gerekmedikçe kimseyi incitmemesi ve prensipleri bakımından Payback filmindeki Porter'ı anımsatan bir adamın, bir hırsızın hikayesi. Aslında kahraman iyi bir karışımdan doğmuş olsa da hikaye o kadar iyi değil. Daha filmin 20-25. dakikasında final tahmin edilebiliyor. Filmdeki değişik sayılabilecek tek olay Parker'ın Claire ve Leslie ile olan ilişkisi.

Parker'ın çok zeki ve güçlü olması ona yamuk yapanların da (en tepedeki patrona kadar) aptal olmaları hikayenin basit yanları. Onun haricinde bir çok yerde örneğin ayrı bir film bile çekilebilecek hikayesi olan Melander'e (yani tüm film boyunca kahramanların tepesine binen ama yüzü hiç gösterilmeyen patrona) ulaşmak ve onu öldürmek, mükemmel manzaralı ofiste kapının önüne serili iki koruma ve ardından patronla iki diyaloğun ardından onu öldürmek gibi bir yöntemle anlatılıyor adeta geçiştiriliyor. Bu gibi dramatik anlatı ögeleri konusunda çok kötü olan film yakayı bol çatışma sahneleri ve patlama sahneleriyle kurtarıp kendisine orta kalite bir aksiyon sıfatını kazandırıyor. Tüm bunların toplamında güzel vakit geçirmek için iyi sayılabilecek bir film ancak ille de gitmeniz gereken filmler listesinden uzak. Gidecek arkadaşlara iyi seyirler.