İnceleme: Açlık Oyunları

Daha önce Açlık Oyunları serisinin ilk kitabı ile ilgili incelemeyi blogumuzda yayınlamıştım. Seriyi okurken daha ilk kitaptan itibaren, bu seri tam da filmi çekilecek bir hikayeye sahip diye hep düşünmüştüm. Daha sonra yaptığım araştırmalar neticesinde açlık oyunları serisine film çekileceği ve bununla ilgili çalışmaların başladığını öğrenip çok sevinmiştim. İşte 3 kitaplık bir seri olan açlık oyunları serisinin, 4 film olarak düşünülen ilk filmi Açlık Oyunları, 23 Mart 2012 ‘de vizyona girdi. 29 Mart Perşembe günü ise biz filmi izledik. Film ile ilgili yorumlarımı sizinle paylaşmak istiyorum… Kitaplardan uyarlanan filmlere, ne kadar çok izlemek istesem de, hep şüpheli yaklaşmışımdır. Çünkü genelde hep bir şeyler kitapta anlatılan gibi olmaz veya hep bir şeyler eksik kalır. Size göre en kritik olaylar kesilir. En önemli karakterler filme katılmaz. ( Örneğini Yüzüklerin Efendisinde Tom Bombadil karakteri olarak verebilirim) Kitapta çok heyecanlanarak, hüzünlenerek veya eğlenerek okuduğunuz yerlerin hakkı, filmde iyi verilmez veya geçiştirilir. İşte tüm bu saydığım sebeplerden dolayı Açlık Oyunları serisinin bu ilk filmine soru işaretleriyle gittim. Açlık Oyunları serisi bana göre gerçekten çok iyi kurgulanmış bir seri. Konusu da çok özgün.

Kitabında çok iyi yansıtılmış bir distopya. Açlık Oyunları Film Afişi - Katniss Everdeen Filmin başında bunların nasıl yansıtılacağını, kitapta tasfir edilen karakterlerin, mekanların, kıyafetlerin nasıl filme yedirileceğine de açıkçası önem veriyordum. Filmin başlarının çok hızlı geçilmiş olduğunu üzülerek gördüm. Kitabı okumayan izleyiciler için mutlaka havada kalan pek çok şey olmuştur. Baş karakterimiz Katniss Everdeen ve Gale’nin kitabın başlarında yaşadıkları olayları, Capitol’ün baskısını, mıntıkalardaki Barış muhafızlarının ne işe yaradığını, neden orada olduklarını hissettirmeden geçmesi bence bir eksiklik. Mıntıkalardaki insanlar, Capitol’ün baskısı altında yaşamalarına ve pek çok zorluk çekmelerine rağmen, mesela fazladan yiyecek alabilmek için adlarını haraç seçimi kurasına fazladan yazdırmak zorunda olan çocukları, adlarının her sene çekiliş torbasına bir önceki yıldan daha fazla neye göre girdiğini anlatmaması veya bir cümle ile geçmesi, Capitol’ün baskısını çok hissettirmiyor. Yukarıda yazdığım sorular kitabı okumadan filme gelen izleyiciler için havada kalacaktır. Ben okuduğum için bağlantıları birleştirdim ama baş kısmı çok kısa tutulmuş demeden de geçmek istemedim.

Toparlayacak olursam. Kitaptan uyarlanan her film gibi bir şeylerin eksik kaldığını düşündüren (ticari kaygı ve filmin uzunluğu gibi sebeplerden olsa gerek) ancak yine de olayları iyi yansıttığını düşündüğüm, gerek serinin hayranları gerekse türün hayranları olan herkes tarafından izlenmesi gereken güzel bir film olmuş Açlık Oyunları… Her ne kadar bazı olumsuz eleştiriler yöneltsem de film bittiğinde kurduğum ilk cümle şu oldu: “Yarım saat daha sürse, izlenirdi” :) Film 142 dakika olmasına rağmen biraz daha uzun bile tutulabilirmiş. Son olarak sizi filmin fragmanı ile başbaşa bırakıyorum.

İyi seyirler.